>
 

 




UYUŞTURUCU NEDİR ?

Yunanca uyku anlamında ki "narke"den gelen ve İngilizce'ye "narkotik" olarak geçen uyuşturucu sözcüğü, uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Kimyasal nitelikleriyle canlı organizmaların yapısını etkileyen, insan yapısında fiziki ve psikolojik bağımlılık meydana getiren, ruhsal durumu, bedeni ve zihni faaliyetleri menfi yönde etkileyerek değiştiren, kötüye kullanılması halinde toplum yapısını büyük ölçüde tahribe sebep olan tabii ve kimyasal maddelerdir. Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder.Ancak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır. Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan maddelerdir.

 

UYUŞTURUCUNUN TARİHİ

Uyuşturucu maddeler kavramı, geniş bir açıdan ele alındığı zaman, insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. Uyuşturucu maddelerin ana kaynağını ve olmazsa olmazını teşkil eden Kenevir, Afyon ve Koka bitkilerinin öz sıvılarındaki esrarengizlik ve gizem tüm zamanlarda ilkel ve gelişmiş toplumların dikkatini çekmiştir. Bu üç bitkinin aromasında yer alan kimyasal maddeler, dozu ve ölçüsü ile tıbben insan sağlığı üzerindeki etkisi ve yarattığı tahribat sağlık biliminin gelişmesiyle birlikte tespit edilmiştir. Tehlike arz eden bitkilerin verdiği zarar ve bağımlılık tıbben anlaşıldıktan sonra bilimsel anlamda ciddi çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Uyuşturucu maddeler buna karşın kimi zaman dinsel törenlerde, hastalıklarda yada keyif amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Uyuşturucular, yapımı bakımından, gerek suni, gerekse tabii olsun, bünyelerinde içerdikleri kimyasallar bakımından, kötü amaçlı kullanılması halinde, canlıların organizmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Bilindiği üzere, suiistimal edilmiş( illegal) uyuşturucu maddeler kullanıcıyı, ruhsal ve bedensel bakımdan bağımlı kılmakta, kullanıcının akıl ve muhakeme yeteneğini harap etmektedir. Örneğin, uyuşturucu madde kullanıcısı, önceleri belirli bir ölçekte uyuşturucu madde kullanırken, zamanla miktarını artırmak ihtiyacını hisseder. Çünkü bağımlının, vücut hücreleri faaliyetinin sağlıklı hareket etmesi için anılan maddeye şiddetli bir eğilim duyar. Uyuşturucular vücutta zehirlenme meydana getirirler. Bağımlı, belirli bir zaman diliminde maddeyi temin edemezse, psikolojik açıdan gerginlik ve sinir sisteminin dumura uğraması, halüsünasyon, gibi aksaklıklar yaşamakla birlikte, yanlış algı yüzünden, ölümcül iş ve trafik kazalarına, sebep olmaktadır. Bedensel açıdan, vücudun çeşitli yerlerinde kramplar, üşüme, kusma, terleme, eklem ağrıları, halsizlik ve uyku bozukluğu, bulantı, esneme, burun ve gözlerin akması, dikkat ve hafıza eksikliği, tansiyon hareketinin bozulması gibi zaaflar yaşamaktadır. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren uyuşturucu maddelerin keyif verici,ağrı giderici,hastalıkları iyileştirici olarak kullanıldığı bilinmektedir.İlkel toplumlarda, kabile ayinlerinde ve erkekliğe geçiş törenlerinde değiştirilmiş bilinç durumları denilen, susuzluk, uyku yoksunluğu,sosyal ve duygusal yalıtım, ağrılı uyaranlar,dans,meditasyon,dua,işitsel uyaranlar, hipnotik telkinler gibi yöntemlere ek olarak halusinojen bitkiler,esrar gibi psiko-aktif maddeler büyük rol oynamaktaydı.Halusinojenik maddeler içeren mantarlar Aztek ve Maya uygarlıklarında,psiko-aktif bir madde olan Amanita Muscaria mantarları ise Asya kıtasındaki şaman törenlerinde kullanılmaktaydı.Kokain,Güney Amerika yerlileri tarafından,sert doğa koşullarına karşı, uzun yaya yolculuklarında açlığa ve yorğunluğa karşı bugün bile kullanılmaktadır.3000 yıllık geçmişe sahip Hindu metinlerinde esrar kutsal bir yere oturtulmaktaydı.Afyon,Eski Roma ve Yunan uygarlıklarında birçok hastalığın tedavisinde ve sorunların giderilmesinde kullanılmıştır. Bu maddeler Mısır, pers ve Hint uygarlıklarında da yaygın olarak kullanılmaktadır.Mezopotamya bölgesinde yaşamış olan Asur ve Sümerler ile ilgili kayıtlarda, Orta Asya'da bulunan Moğol, Türk ve Sibirya bölgesinde de bu maddelerin dinsel törenlerde kullanıldığına ilişkin bilgiler bulunmaktadır. 

                        UYUŞTURUCUNUN BEYİNDEKİ ETKSİ

Uyuşturucular,Beynimizin Yüksek Mekanizmalarına Zarar Vererek Etkilerini Gösterir...
Vücudun bir bütün olarak varolabilmesi, kendi mekanizmalarını dengeleyip dış dünyayı etkileyebilmesi İçin gerekli temel unsurlar,sinir sistemi ve bunun merkezi organı olan beyindir.Beyin bahsedilen fonksiyonları yerine getirebilmek için,bir iletişim ağı ve kontrol merkezi şeklinde özelleşmiş bir dokudur;bu dokunun yapı taşları da nöronlardır(sinir hücreleri)Nöronları;beyinden çıkıp tüm vücuda yayılan,vücuttan ve beyin merkezlerinden aldığı uyarıları beyinin diğer merkezlerine taşıyıp orada bilgiyi işleyen,buradan da vücuda aktaran kablolara ve devrelere benzetebiliriz.

İlginç olan şudur,bu kablolar ve devreler süreklilik arz etmez,nöronların aralarında mikroskopik boşluklar bulunur(sinaps).Bu boşluğa gelen elektiriksel uyarı,burada ki özel kimyasal maddelerin (nörotransmitter) aracılığı ile öteki nörona,dolayısıyla da gideceği noktaya ulaşabilir.Eğer bu sihirli maddelerden yoksun olsaydık,beyin kendine atfedilen hiçbir özelliğe sahip olamazdı.Elimizi oynatamaz, düşünemez, konuşamaz, hissedemez, duygulanamaz, cinsel açıdan uyarılamazdık; karaciğer çalışmayı durdurur, solunum düzensizleşir ve durur, vücut ısısı düşer ya da aşırı yükselir,sonuç kesin bir ölüm olurdu.Bu gün beyin hakkında bilmediklerimiz bildiklerimizden kat kat fazla olsa da, nörotransmitterlerin beyinde ki en önemli mekanizmanın parçaları olduklarını biliyoruz.

İşte uyuşturucu maddeler, tam burada devreye girer. Nörotransmitterin,salgılandığı nörondan sonra gelen nöronda tanınması ve belirli bir etkiye yol açmasını sağlayan ?alıcı' ların normal yapısını bozar.Ya da vücuttaki normal Nörotransmitter seviyelerini aşırı yükseltir veya azaltır. (mesela,vücutta ?serotonin' normalde mutluluk duygusundan sorumludur,?dopamin' yaralandığımızda acıyı bastırmak için salgılanır.Ecstasy hapları,vücutta normalde de bulunan ve Nörotransmitterlerin salgılanmasını uyararak aşırı seviyelere çıkarır.Başka etkilerinin de yanında bu olay; normal seviyelerinde vücutta önemli görevleri olan bu maddeleri vücut ısısında ani değişimlere ve dolayısıyla ani ölümlere neden olabilecek tehlikeli seviyelere çıkarırlar.)Bütün bunlar sinirsel iletilerin daha az iletilmesi ya da kendiliğinden ortaya çıkan kontrolsüz iletiler haline dönüşmesi sonucunu doğurarak,yaşananları yanlış algılamaya (sanrılar-halüsinasyonlar) hareket bozukluklarına,fiziksel iç dengenin sarsılmasına neden olur.Bu maddeler uzun süreli kullanıldığında etkileri, şizofreni ve deprasyon gibi ruhsal bozukluk biçimlerine de benzemektedir.

Uyuşturucuların keyif verici, uyarıcı ya da uyutucu etkileri, işte bu mekanizmaların sonucu oluşur. Kullanılan uyuşturucu maddenin -aslında her hangi bir zehrin-uygunsuz fizyolojik yada psikolojik değişiklikler ile tanımlanan bu etkilerini göstermesine, zehirlenme denir. Bu zehirlenmelere son verilmesi yada durdurulması tamamen toplumsal yapı ve ona hakim olan mevcut siyasal düzenle ilintilidir

UYUŞTURUCU MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI

Uyuşturucu maddeleri türlerine göre aşağıdaki sınıflandırmaya tabi tutabiliriz;

A- AFYON VE TÜREVLERİ

1-Afyon
2-Morfin
3-Kodein
4-Metadon
5-Eroin

B- KENEVİR VE TÜREVLERİ

1-Reçine esrar
2-Toz esrar
3-Pres esrar
4-Gonca esrar
5-Likit(sıvı) esrar

C- UYARICILAR

1-Amfetamin
2-Kokain
3-Kafein

D- SENTETİKLER

1-Ecstasy (MDMA)
2-Captagon
3-Methamfetamin
4-Lysergic Asid Diethylamid (LSD)
5-Gamma Hydroxybutyrate (GHB)
6-Ketamine Hydrochloride (Ketamin)
7-Phencylidine (PCP)

E- SAKİNLEŞTİRİCİLER

1-Barbituratlar
2-Trankizanlar
3-Sedatifler

BAZI UYUŞTURUCU MADDELERİN BAĞIMLILIK KARAKTERLERİ

Amfetamin Bağımlılığı :

Bağımlılık potansiyeli kokainden biraz daha zayıftır. Hekimlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda ve narkolepside kullanılmaktadır. Amfetamin (ve amfetamin benzeri madde) düzenli kullanımının tipik sonuçları performans artışı duygusu, kilo kaybı ve paranoid (kuşkucu) düşüncelerdir. Yoksunluğunda bunaltı, titreme, halsizlik, kas krampları, gece kabusları, mide ağrıları, doymayan açlık, hoşnutsuz duygudurum belirtileri olur. En ciddi yoksunluk belirtisi çökkünlüktür (depresyon). Amfetamine bağlı olarak psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı, cinsel işlev ve uyum bozukluğu gelişebilir.

Tedavisi kokain bağımlılığı tedavisine benzer. Psikoz varlığında antipsikotikler, bunun dışında bunaltı gidericiler kullanılır.

Kafein Bağımlılığı:

Kafein kahve dışında çay, özellikle migren ilaçlarında, kakao, çikolatada, hafif içkilerde bulunur. Bağımlılık yapıcı maddelerin hemen her özelliğini barındırır. Kafein yoksunluğunda baş ağrısı, yorgunluk ya da sersemlik, bunaltı veya çökkünlük, bulantı-kusma belirtileri görülür.

Tedavide diyet ve alışkanlıklardan kafeinin çıkartılması veya ciddi ölçüde azaltılması gerekir. Hasta yakınlarından destek istenir. Su ya da kafeinsiz hafif içeceklerin gün içinde sık tüketimi yararlı olur. Ağrı kesiciler kullanılabilir.

Esrar (Kannabis) Bağımlılığı:

Esrar için kullanılan diğer isimler: marijuana, ot, çay, pot, yabani ot. Neşelendirici etkisi bin yıldır bilinir. Ağrı kesici, uyku verici etkileri de vardır. En sık yasadışı kullanılan maddedir. Esrara karşı tolerans gelişir, yani dozu arttırmadan aynı etkileri sağlamaz hale gelir, psikolojik bağımlılığı vardır, fiziksel bağımlılığı ise olasılıkla fazla güçlü değildir. Esrar yoksunluğunda huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve hafif bunaltı olur. Esrar içildiğinde neşelendirici etkisi dakikalar içinde başlar, 2-4 saat sürebilir. En sık görülen etki gözlerin kızarması, hafif kalp hızlanmasıdır. İştah artışı ve ağız kuruluğu olabilir. Esrara bağlı paranoid fikirlerle giden psikotik bozukluk, bunaltı bozukluğu, kalıcı algı bozukluğu ve amotivasyonel sendrom (hiçbir şey yapmadan yaşama) gelişebilir.

Tedavisi ayık ve temiz kalma ve destekleme ilkesine dayanır.

Kokain Bağımlılığı:

En fazla bağımlılık yapan, sıklıkla kötüye kullanılan ve en tehlikeli maddelerden biridir. Diğer isimleri: Snow, cake, lady, freebase, crack, rock. Tıpta ilk olarak yerel anestezide kullanılmıştır. Kokainin davranışsal etkileri hemen hissedilir ve 30-60 dakika sürer. Solunum yoluyla alınışı az tehlikeli, damardan ve sigara olarak alınması ise en tehlikeli yollardır. Ağızdan alımı beyin-damar hastalıkları, kalp anomalileri ve ölümle sonuçlanabilir. Kokain sarhoşluğunda (zehirlenme) görülebilecek belirtiler: aşırı neşe veya duygulanımda küntleşme, gerginlik veya öfke, kalp atım artışı, gözbebeği genişlemesi, terleme-titreme, bulantı-kusma, burun akıntısı, kilo kaybı, kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kalpte ritm bozukluğu, şaşkınlık, kasılma nöbetleri, koma. Kokain yoksunluk belirtileri: yorgunluk, canlı ve hoşnutsuz rüyalar, uykusuzluk veya aşırı uyku, iştah artışı, aşırı hareketlenme veya durgunluk. Kokaine bağlı paranoid sanrılar ve varsanılarla giden psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, uyku bozukluğu gelişebilir.

Tedavisinde sosyal ortam değişimi, sık idrar tahlilleri, bireysel ve aileye yönelik psikolojik destek, kendine yardım grubu olan Adsız Narkotikler (AN) desteği, antidepresanlar yararlı olabilir.

Halüsinojen Bağımlılığı:

Psikodelik maddeler olarak da bilinir. Klasik olarak doğada bulunan halüsinojenler psilosibin ve meskalindir. Klasik yapay halüsinojen ise LSD'dir.(1938'de üretildi). Uzun dönem halüsinojen kullanımı sık görülmez. Fizik bağımlılığı yoktur. Halüsinojen sarhoşluğu belirtileri: bunaltı, çökkünlük, paranoid (kuşkucu) düşünce, yargılama bozukluğu, algıların keskinleşmesi, yabancılaşma, yanılsamalar, varsanılar, gözbebeği genişlemesi, kalp hızının artması, terleme, çarpıntı, görme bulanıklığı, titreme, dengesizlik. Halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğunda geometrik varsanılar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, nesnelerin çevresinde ışık haleleri, nesneleri olduğundan çok büyük veya çok küçük görmeler olabilir. Halüsinojene bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.

Tedavisi halüsinojen sarhoşluğunda konuşma ve yatıştırma, kısa süreli ilaç kullanımı, var olan psikiyatrik durumun tedavisi biçimindedir.

Uçucu (Bally, Tiner, vs) Bağımlılığı:

Bu gruba çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve benzin girer. Örnekleri: Bally, tiner, benzin, çakmak gazı, temizleme sıvısı, sprey boya, ayakkabı boyası, daktilo düzeltici sıvısı. Ucuz, kolay bulunan ve yasal maddelerdir. Bu nedenle yoksullar ve gençler tarafından sık kullanılır. Uçuculara tolerans gelişir (doz arttırma gereği) fakat yoksunluk belirtileri hafiftir. Etkileri alımdan 5 dakika sonra başlayıp 3 dakika-saatler sürebilir. Uçucu sarhoşluğu belirtileri: kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu, sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme, uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybı. Uçuculara bağlı olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygudurum veya bunaltı bozukluğu gelişebilir.

Tedavisinde eğitim, alttaki kişilik bozukluğunun tedavisi, sosyal destekleme gerekebilir.

Sigara (Nikotin) Bağımlılığı:

Sigara bağımlılığında başlangıç giderek 14 yaşın altına inmektedir. Sigara kullanımının en önemli yan etkisi uzun vadede ölümdür. Sigaranın uyarıcı özellikleri dikkat artışına, öğrenme ve sorun çözme yetisinde gelişime yol açar. Ayrıca gerginlik ve çökkünlüğü azaltıcı etkileri vardır. Sigaraya başlayanların yarısından fazlası sürekli içici hale gelir. Sigarayı bıraktıktan sonra 24 saat içinde ortaya çıkan yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz veya çökkün duygudurum, uykusuzluk, iştah artışı, kalp yavaşlaması, huzursuzluk, bunaltı, kolay sinirlenme.

Sigara bırakmanın yararları: daha uzun yaşama, genel sağlıkta düzelme, akciğer kanseri, diğer kanserler, kalp krizi, beyin damar hastalığı ve süreğen akciğer hastalığı riskinin; düşük doğum riskinin azalması. Destek almadan kendi kendine sigara bırakma başarı oranı %10 gibiyken nikotin bantları kullanımı ve davranış terapisi desteğiyle başarı oranı %60'a kadar çıkabilmektedir. En önemli öğe yeme, araba kullanma, sosyal ortamlar gibi günlük etkinliklerin sigarasız nasıl sürdürüleceği, duygusal sorunlar ve kilo alımıyla nasıl başa çıkılacağını gözden geçiren desteği planlamaktır. Grup olarak (topluca) sigarayı bırakma, nikotinli sakızlar, antidepresan kullanımı, telefon görüşmeleriyle sıkı izleme bağımlılık tedavisinin diğer unsurları olabilir.

Eroin (Opiyat) Bağımlılığı:

Opiyatlar eroin, morfin, hidromorfin, metadon ve kodeindir. En sık kullanılan opiyat eroindir. Düzenli kullanımıyla eroine birkaç ayda bağımlılık ve tolerans gelişmektedir. Eroin kullanımıyla önce neşelenme, sonra apati (ilgisizlik), huzursuzluk, yargılama ve bellek bozukluğu, gözbebeklerinde daralma, sersemlik duygusu, sözleri geveleme, dikkat ve bellek bozukluğu olur; bunlar eroin sarhoşluğu belirtileridir. Eroin kullanımının azaltılması veya kesilmesiyle ortaya çıkabilecek yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz duygudurum, bulantı-kusma, kas ağrıları, göz yaşı artışı, burun akıntısı, gözbebeği genişlemesi, terleme, ishal, esneme, ateş, uykusuzluk. Eroin aşırı dozda alındığında solunum durması ile ölüme neden olabilir. Eroin komasında gözbebekleri topluiğne başı gibi daralmıştır.

Tedavisinde ayıklığın sağlanması, AİDS açısından bilgilendirme, denetimli metadon yerine koyma tedavisi, psikoterapi, adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım grupları sayılabilir.

Fensiklidin Bağımlılığı:

Öteki adları: Melek tozu, kristal, barış hapı, süpergrass, hap, roket yakıtı, at sakinleştirici. Veterinerlikte kullanılan bir anestetiktir. Ketamin de benzer bir maddedir. Fensiklidin sarhoşluğu (entoksikasyonu) belirtileri: kavgacılık, saldırganlık, dürtüsellik, yargılama bozukluğu, nistagmus (göz titremesi), hipertansiyon ve kalp hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artış. Fensiklidin alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk, çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.

Tedavisinde konuşarak rahatlatma yararlı değildir. Bilinç kapalıyken takip, belirtilere yönelik tedavi, sessiz ve karanlık oda sağlamak, antipsikotik ve bunaltı gidericiler sayılabilir.

Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı:

Sakinleştiriciler gerilim azaltıcıdır, genellikle bunaltı gidericilerle eşanlamlı kullanılır. Sakinleştirici ve bunaltı gidericiler de doza bağlı olarak uyku verebilir, uyku vericiler de gündüz sakinleşmesi yapabilirler. Bu grup içinde bulunan ilaçlar benzodiyazepinler (Diazem, Rohypnol, Xanax, Valium gibi) ve barbitüratlardır. Fizyolojik ve psikolojik bağımlılıkları vardır. Tolerans da gelişir. Çoğunlukla yeşil reçeteli ilaçlardır. Sarhoşluğunda (entoksikasyon) uygunsuz cinsel veya saldırgan davranış, oynak duygudurum, yargılama bozukluğu, sözleri geveleyerek konuşma, sarsak hareketler, sendeleyerek yürüme, nistagmus (göz oynaması), dikkat/bellek bozukluğu, uykululuk veya koma görülebilir. Yoksunluk belirtileri ise: terleme, nabız artışı, elde titreme, uykusuzluk, bulantı-kusma, gelip geçici varsanılar (görsel, işitsel, dokunsal), huzursuzluk, bunaltı, sara benzeri kasılma nöbetleri. Özellikle barbitürat yoksunluğu yaşamı tehdit edebilir. Sakinleştirici, uyku verici ve bunaltı gidericilerle ilgili kalıcı bunama, kalıcı bellek bozukluğu, psikotik bozukluk gelişebilir. Alkol ile alındıklarında zehirlenme olasılığı artmaktadır.

Tedavisinde psikiyatrik yardım, çevre desteği, uyku vericiler sayılabilir. Bağımlılık maddesini yeni bir maddeyle değiştirmekten kaçınmalıdır.






EMA

 

-------DUYURULAR-------

DUYURU PANOSUNU SİTENİZE EKLEMEK İÇİN KODU SİTENİZE EKLEYİN. GEREKLİ DEGİŞİKLİKLERİ YAPIN

-------DUYURULAR-------

Sitene_Ekle


??
Bugün 1 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol